28 Haziran 2013 Cuma

Çok oldum ben :)

Pek bahtiyar oldum efendim bu seneki doğum günü sürecimde :) Sürecim diyorum çünkü tek günde gelip geçmedi, günler önceden başladı sürprizler ;) 

İlk sürprizimi eşim 3 Nisan'da yaptı, hatırlarsanız burada anlatmıştım. Aslında bu duygulu geceden iki gün önce 1 Nisan Pazartesi günü eşimin ailesi ile bir Brezilya restaurantında doğum günü kutlamalarına başlamıştık.
 
 
Burada ne mi yenir? Önce salata ve geleneksel Brezilya yemeklerin bulunduğu açık büfeden tabaklar doldurulur. Hangisinden alacağınıza karar vermek çok zordur çünkü bu büfe çoooook kocamandır. Siz tabaklarınızın tadını çıkarırken birden et servisi başlar. Et ama ne et! Sanırım 15 çeşit et sırayla şişler ile garsonlar tarafından servis edilir. Bir süre sonra çatlama noktasına gelen konuğun gözü hiçbirşeyi görmez ve servis edilen her ete hayır der! :) Ben Egeliyim yahu, alışkın değilim o kadar ete, beni bırakın salatalarımla, zeytin yağlılarımla :)
 
Brezilya demişken değinmeden edemeyeceğim, Brezilya'daki eylemler sırasında Brezilya Hükümeti'nin ve polislerin tutumuna hayran kaldım. Darısı başımıza. Diren Brezilya!

Gelelim 5 Nisan'a. Benim eşim yemek yapmaktan hiiiiiiç anlamaz. Ama doğum günüm şerefine elinden geldiğince bir yemek hazırladı bize. 
Bu arada benim doğum günüm aslında 15 Nisan'daydı ama o sırada tatilde olacağım için erkenden başladı kutlamalar.

Evet eşim yemekten anlamaz ama içecek konusunda en güvendiğim kişidir. 2002 Möet şampanyası ile beni mest etti. Neden mi 2002? Belki de o yıl ilk defa bir sahilde karşılaşan iki kişi şuanda evlidir, kimbilir? :)

Haydi geçelim hediyelerime :) Bu çantacıklar seyahat seti. Aslında benim böyle bir takımım var ama kendisi çok büyük olduğu için kısa süreli seyahatler için pratik değil. Bu takımın boyutu tam kısa seyahatler için uygun ve renkleri çok şeker :)

aa bir çanta daha :)

İçinde Yves Rocher So Elixir serisinden duş jeli ve vücut losyonu var :)

Parfüme doymak bu olsa gerek :)

Galiba şuan Yves Rocher parfümlerinin tüm serisine sahibim :) 

Sanırım parfüm işi önümüzdeki yıllarda eşimin geleneği olarak sürecek,

Şöyle ki, geçen seneki doğum günümde de bu parfümleri hediye etmişti,


Ondan önceki seneki hediyem de Channel Coco Mademoiselle idi, en sevdiğim :)


Eşimin hazıladığı yemek masasında kocaman bir de kutu vardı ki açtığımda tepkim çığlık atmak oldu :) İçindekilerin kokusu şu an bile burnumda :)

Ne zamandır aklımdaydı böyle bir poşet çay kutusu almak, bir ara eşimin yanında da bundan  bahsetmiştim, arzum hemen yerine getirilmiş, şanslı mıyım ne? :)

İşin en tatlı yanı, kendisi daha önce gördüğüm tüm poşet çay düzenleyicilerden daha güzel, ahşabı gerçekten çok seviyorum bakınız, daha önce gördüklerim ise hep metal ya da plastikti. Bu ise gerçekten tam benlik. Sanırım koca beni biraz tanıyor. :)

14 Nisan akşamı İstanbul'da çok sevdiğim üç arkadaşım ve eşim ile, ardından 15 Nisan'da da anne babam ve yine eşim ile doğum günümü tekrar kutladık. Yani bu sene yeni yaşıma gerçekten dolu dolu girdim. Herzaman yanımda olan eşime ve beni mutlu eden herkese çok teşekkür ederim :)

Sevgiler,
Gökçe.

Facebook sayfamıza da beklerim, orası çoook renkli , TIK :)
 
Bu post da ilgini çekebilir ;)




5 yorum:

  1. o şampanyayı görünce sena'nın canı çeker diye düşünmedin mi hiç? :))
    hediyelerin harika iyi günlerde kullan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oyy ne kadar düşüncesizim, pardon :)
      Ey ahali, Sena'nın erkek arkadaşını tanıyan var mı? Kendisiyle iletişime geçip Sena'nın gelecek doğum günü için tüyolar vermek gerek ;)
      Çoook teşekkür ederim :)

      Sil
    2. ahahah benim erkek arkadaşım tam bir öküz :) doğum günümde pasta yedikten sonra kavga etmiştik :))
      Çok şanslısın eşinin kıymetini bil,ama eşin, senin kıymetini daha çok bilsin :) hep mutlu olun

      Sil
    3. çok tatlısın, çok teşekkür ederim :) o zaman Sena'nın erkek arkadaşına tez zamanda bir sihirli değnek dokuna! :)

      Sil