1 Nisan Pazartesi günüydü, eşim "Çarşamba günü (3 Nisan) iş çıkışında buluşup alış verişe gidelim mi?" diye sordu. Bu soruya "hayır" cevabı verecek bir bayan tanıyor musunuz? :) Elbette kabul ettim. Ertesi gün eşim "Alış verişten vazgeçtim biryerlere eğlenmeye gidelim, ona göre giyin istersen." dedi, ben de "Peki ama nereden esti?" vb sorular sordum, hafta içi iş yoğunluğu nedeniyle pek eğlenceye falan gitmeyiz, sadece konser, opera ya da kısa süreli arkadaş buluşmalarına katılırız. Sorularımın karşısında saklamaya çalıştığı o muzur gülüşü görünce anladım ki bu işte bir bit yeniği var ;) Neyse bozuntuya vermedim, 3 Nisan Çarşamba günü bir güzel hazırlandım eşimle buluştuk, beni Wein&Co'ya götürdü. "Önce bir şeyler atıştırıp içelim" dedi , ben de "hay hay" dedim, siparişlerimiz geldi ki önüme bir zarf koydu.
O muzur gülümsemenin sebebi böylece ortaya çıktı, bana erken bir doğum günü hediyesi vermek istemiş sevgilim :) Saat 18:30 itibariyle şarap tadımı 20:00 itibari ile de Feran ve Ferzan'ın konseri başlıyordu. Zarfı açar açmaz gözlerim doldu, inanılmaz anlamlı bir hediyeydi benim için. Gün boyunca aklımdan bir sürü sürpriz olasılığı geçmişti ama hiç bu kadar güzelini tahmin etmemiştim! Aslında etkinlik biletleri Mart ayında tükenmiş fakat eşim biletlerimizi daha Ocak ayından alarak yerlerimizi garantilemiş. Bir gün önce dayanamayıp alış-verişe değil de eğlenmeye gidelim tüyosunu verme sebebi de kıyafet konusundaki titizliğimmiş. Doğru yerde doğru kıyafeti giymezsem çok huzursuz oluyorum bu nedenle eğlenmeye gideceğimizi söylemek zorunda kalmış. :)
İlk olarak restaurant kısmında sipariş ettiğimiz kırmızı şaraplarımızı leziz peynirlerin ve zeytin yağına batırdığımız ekmeklerin eşliğinde yudumladık. Ardından saat 18:20 gibi üst kattaki kokteyl salonuna geçtik ki salon çoktan dolmuştu. Dördü Türk (Kavaklıdere Çal Karası (Lal-rose), Narince (beyaz), Kalecik Karası (kırmızı), Özküzgözü (kırmızı)), ikisi yabancı olmak üzere 6 şarap tattık. Özellikle Lal'i çok beğendik ve çıkarken iki şişe Lal satın aldık.
Şarap tadımı gerçekten çok keyifliydi, servis yapanlar ve konuklar çok tatlı insanlardı, sohbet ederken zaman hızla geçti ve sıra konsere geldi.
İşte kızlarımız sahnede!
Galatasaray'a şans diledikleri açılış konuşmasının ardından başlıyorlar çalmaya.
Daha ilk notadan anlıyorum ki Fazıl Say ile başlıyoruz. Black Earth'ün (Kara Toprak) tüyleri diken diken eden ve piyanoyu farklı bir teknikle çalmayı gerektiren melodisini duyar duymaz inanılmaz duygulandım ve yine gözlerim doldu. Kara Toprak eserini buradan dinleyebilir, konserdeki parçaların tüm listesini de buradan görüntüleyebilirsiniz.
Önder kardeşler konser boyunca hem performansları hem de sıcak kanlı konuşmaları ile çok farzla alkış aldılar ve benim doğum günü hediyemi mükemmel kıldılar. Buradan kendilerine bir kere daha teşekkür ediyorum.
Gecenin sonunda çekilmiş bu fotoğrafı facebook sayfalarından aldım, sayfalarını siz de buradan beğenebilirsiniz.
Peki kim mi bu tatlı ikili?
Öncelikle 1965 yılında Tokat'ta doğan Ferhan ve Ferzan ikiz kardeşler. Eşim doğum yıllarını duyunca "Mutlaka onlarla tanışıp genç kalma iksirlerini öğrenmelisin" yorumunda bulundu :) Ama iksir aslında bence ortada, müzikle sanatla uğraşan insan kötülüklerden uzaktır, pozitiftir ve bu güzel enerji bedene yansır.
Eczacı anne babanın bir çocukları daha var. Ağabeyin konservatuvarda olması ve piyano çalması ikizlerin ilgisini
çeker ve Ankara Devlet Konservatuvarı'na girerler. Henüz 14 yaşındayken İtalya'da Uluslararası İkili Yarışması'nda "Jüri Özel Ödülü"
alırlar.
Ferhan'ın birinci olduğunu '81 İstanbul Ulusal Piyano Yarışması'nın ödülü ise
Viyana'da bir konserdir. Aynı tarihlerde Viyana Müzik Akademisi'nin giriş sınavları
vardır. Sınava girerler ve kazanırlar, Bilkent Üniversitesi'nden her ikisi de burs alırlar. Şuan hayatlarını Viyana'da sürdüren ikizlerin verdiği konserler ve aldıkları ödüller sayılamayacak kadar fazla.
İlk albüm kayıtları Vivaldi’nin Dört Mevsim’i ve Gustav Nottebohm’un Bach çeşitlemelerinden oluşur. Bu çalışma, Alman Fono Akademisi tarafından verilen Echo Klassik ödülünü kazanır. Bir sonraki albüm 2003 sonbaharında “1001 Gece/ Şehrazat” ismiyle çıkar..
İkili 2003’ten itibaren UNICEF tarafından “İyi Niyet Elçileri” olarak adlandırılmaktadır.
21 ve 22 Nisan'da İstanbul'daki performanslarını izleyebilirsiniz, yakın takvim etkinlik planına da buradan ulaşabilirsiniz.
Bizi öncelikle Avrupa olmak üzere dünyanın bir çok yerinde olabilecek en iyi şekilde temsil eden Ferhan ve Ferzan'a sevgiler.
Harika bir doğum günü hediyesi, eşini çok takdir ettim :) Nice güzel yaşlara...
YanıtlaSilFerhan ve Ferzan Önder'i çok merak ettim, şimdi verdiğin linklerden dinleyeceğim.
Esime iletecegim ;) Seveceginden eminim, gercdekten cok yetenekliler :)
Sil