Güllere Kıyamayınca

Bazı şeyleri atmaya kesinlikle kıyamıyorum. Annemin deyimiyle "çöpçüyüm" :) Özellikle sevgilimin getirdiği gülleri atmaya hiç kıyamam. Onları güzelce kuruturum. Kuruyan yapraklar sağa sola  dökülüp beni sinir etseler de bence güllerin kuru halleri de çok güzel.

Kuruttuğum güllerim geniş bir cam vazoda duruyorulardı ama bir süre sonra sıkıcı göründüler gözüme. Başladı beyin çarklarımın sesi duyulmaya.

Önce vazosunu değiştirdim, daha ince ve zarif bir vazoya aldım.

Cık olmadı, gül sapları boşta kalınca yine tuhaf göründü. Vazoyu birşeylerle doldurmalı!

 

Bu taşlar işimi görür ama az mı ne? En iyisi iki kavanoz alayım!

 Vuhuu bir kavanoz bile vazoyu doldurmaya yetti, açgözlülük yapmışım.. Acaba güllerden vazgeçip vazoyu böyle mi sergilesem fena durmadı :)



 

Taşları biraz azaltayım ki gül saplarına yer kalsın.

 İşte oldu :) Canım güllerim, canım kocam, seviyorum sizi :)



 

kısaca:

 

Bir buçuk kavanoz taşım elimde kaldı, yarım kavanozunu değerlendirdim bile, yakında onun da postunu hazırlayacağım. Diğer bir kavanoz için önerileriniz varsa beklerim ;)

 

Sevgiler Gökçe.

 

Facebook sayfamıza da beklerim, orası çoook renkli , TIK :)

 

Bu post da ilgini çekebilir ;)